Gökyüzü Çiçeğinin Sırrı için kapak görseli

Gökyüzü Çiçeğinin Sırrı

Tarih yükleniyor...
0:000:00

Sonsuz Mavi Orman'ın en neşeli sakini, minik kirpi Kirpik'ti. Kirpik'in burnu bir çilek gibiydi ve her zaman taze bir orman kokardı. En sevdiği şey ise, her sabah ormanın en yüksek tepesine çıkıp gökyüzüne bakmaktı.

Bir gün, Gökyüzü Çiçeği Festivali düzenleneceği haberi yayıldı. Bu festival, her yıl sadece bir kez açan, pırıl pırıl parlayan, rengarenk yapraklı Gökyüzü Çiçeği'ni görmek için yapılırdı. Ama bu yıl, festivalin bir de yarışması vardı: "En Nezaket Sahibi Hayvan Yarışması!"

Yarışmayı kazanan, Gökyüzü Çiçeği'nin en tatlı balını tadacaktı. Kirpik, bu habere çok sevindi. "Benim de kazanmam lazım!" diye düşündü. Ama Kirpik, bazen aceleci olabiliyordu. Arkadaşlarına "Lütfen" demeyi, "Teşekkür ederim" demeyi unutuyordu. En çok da, düşünmeden konuştuğu için bazı arkadaşlarının kalbini istemeden kırıyordu.

İlk görev, ormanın en yaşlı meşe ağacının altındaki kırmızı mantarları toplamak ve onları yaşlı Bayan Baykuş'a götürmekti. Bayan Baykuş, bu mantarlarla şifalı çaylar yapardı. Kirpik, mantarları bulmak için hemen koşmaya başladı. Yanında, parlak tüylü bir serçe olan Çığlık da vardı. Çığlık, "Kirpik, acele etme, mantarlar kaygan olabilir," diye seslendi. Ama Kirpik, dinlemedi. Hızla koşarken, bir kök üzerinde takılıp düştü ve elindeki tüm mantarlar etrafa saçıldı.

Çığlık, hemen Kirpik'in yanına geldi. "İyi misin Kirpik?" diye sordu. Kirpik, kızardı ve "Benim hatam!" diye mırıldandı. Çığlık gülümsedi ve "Önemli değil, birlikte toplarız," dedi. İkisi mantarları toplarken Kirpik, Çığlık'a dönerek, "Teşekkür ederim Çığlık. Sen çok naziksin," dedi. Bu sözler, Çığlık'ın kalbini ısıttı ve birlikte mantarları toplayıp Bayan Baykuş'a götürdüler.

Bayan Baykuş, "Ne kadar da güzel mantarlar! Ama neden bu kadar yorgunsunuz?" diye sordu. Çığlık, gülümseyerek "Küçük bir kaza atlattık ama birlikte hallettik," dedi. Kirpik ise, "Ben acele ettim, Çığlık bana yardım etti. Çok teşekkür ederim Bayan Baykuş, lütfen mantarları kabul edin," diyerek mantarları uzattı. Bayan Baykuş, Kirpik'in "lütfen" ve "teşekkür ederim" kelimelerini duyunca gülümsedi. "İlk görevi başarıyla tamamladınız," dedi.

İkinci görev, nehir kenarındaki Mavi Taşları toplayıp, onları Bayan Kunduz'a götürmekti. Bayan Kunduz, taşları evinin etrafına dizerek evini güzelleştirirdi. Bu sefer Kirpik, yanında uysal tavşan Pıtırcık ile ilerliyordu. Pıtırcık, dikkatli ve sakin adımlarla yürürken, Kirpik yine heyecanlandı. "Hadi Pıtırcık, koşalım!" diye bağırdı. Ama Pıtırcık, "Kirpik, yavaş olalım. Bu taşlar çok güzel ve ağır. Birlikte taşımamız daha iyi olur," dedi.

Kirpik, Pıtırcık'ı dinlemedi. En büyük ve en parlak taşı tek başına kaldırmaya çalıştı. O kadar zorlandı ki, taşı düşürdü ve taş, yuvarlanıp nehre düştü. Pıtırcık, nehre düşen taşı görünce üzüldü. Ama hemen Kirpik'e koşup, "Ne oldu Kirpik, yardım edeyim mi?" diye sordu. Kirpik, mahcup bir şekilde "Özür dilerim Pıtırcık, seni dinlemeliydim. Şimdi ne yapacağız?" dedi. Pıtırcık, "Hiç sorun değil, birlikte daha küçük taşları taşıyabiliriz. Önemli olan el ele vermek," diye cevapladı. İkisi, nehir kenarındaki daha küçük ama çok güzel Mavi Taşları toplayarak, yavaşça Bayan Kunduz'a götürdüler.

Bayan Kunduz, taşları görünce çok sevindi. "Harika taşlar! Hepsi de çok güzel!" diye bağırdı. Kirpik, "Bayan Kunduz, lütfen bu taşları alın. Aceleci davrandığım için bir tanesini nehre düşürdüm. Özür dilerim," dedi. Bayan Kunduz, Kirpik'in dürüstlüğüne ve "özür dilerim" demesine çok sevindi. "Hiç önemli değil, bu taşlar bile benim evimi aydınlatmaya yeter," dedi. Böylece ikinci görev de tamamlanmıştı.

Son görev, ormanın en yaşlı çınar ağacının tepesindeki altın yapraklı çiçeği bulup, o çiçeğin kokusunu getirmekti. Bu kokuyu getiren, yarışmanın birincisi olacaktı. Kirpik, bu sefer daha sakindi. Acele etmemeyi, arkadaşlarını dinlemeyi öğrenmişti. Yanında, parlak kanatlı kelebek Kelebek de vardı. Kelebek, "Kirpik, o ağaç çok yüksek. Uçarak en kısa zamanda kokuyu alabilirim ama rüzgar çok sert," dedi.

Kirpik, Kelebek'i dinledi. "Kelebek, lütfen dikkatli ol. Rüzgar çok kuvvetliyse, acele etme. Belki birlikte bir yol bulabiliriz," dedi. Kelebek, "Haklısın Kirpik. Ben ağacın dallarından geçerken dikkatli olurum. Sen de dalların altından beni takip et. Birlikte daha güvende oluruz," diye cevap verdi. Birlikte, çınar ağacına doğru ilerlediler. Kelebek, hızlıca ağacın tepesine uçtu ve altından gelen rüzgarı hissetti. Kelebek, "Kirpik! Rüzgar çok güçlü! Düşebilirim!" diye seslendi.

Kirpik, hemen aklına ne geldiğini düşündü. Yere eğildi ve sırtındaki dikenleri kullanarak ağacın gövdesine tırmanmaya başladı. Kelebek, "Ne yapıyorsun Kirpik? Dikenlerin batar!" diye bağırdı. Kirpik, "Önemli değil! Sen düşersen seni tutarım!" dedi. Kelebek, Kirpik'in bu fedakarlığına çok şaşırdı ve gülümsedi. Birlikte yavaşça ağacın tepesine çıktılar ve altın yapraklı çiçeğin kokusunu aldılar. Kelebek, çiçeğin yapraklarından birini usulca kopardı ve Kirpik'e verdi. "Bu kokuyu birlikte getireceğiz," dedi.

Kirpik, Kelebek'e "Çok teşekkür ederim Kelebek, bana güvendiğin için," dedi. Kelebek, "Ben de sana teşekkür ederim, benim için cesur davrandın," diye cevap verdi. İkisi, çiçeğin kokusunu Baykuş'a, Kunduz'a ve tüm orman halkına getirdi.

Bayan Baykuş ve Bayan Kunduz, Kirpik'in ve arkadaşlarının yardımlaşmasını görünce çok sevindiler. Sonunda, Gökyüzü Çiçeği'nin etrafında toplandılar. Kirpik, Çığlık, Pıtırcık ve Kelebek, el ele duruyorlardı.

Bayan Baykuş, "Yarışmanın birincisi, minik kirpi Kirpik'tir!" diye ilan etti. Kirpik, şaşkınlıkla "Ben mi?" diye sordu. Bayan Baykuş, "Evet, sen! Çünkü ilk görevi bitirirken 'lütfen' ve 'teşekkür ederim' demeyi öğrendin. İkinci görevi bitirirken 'özür dilerim' demenin ne kadar önemli olduğunu anladın. Son görevde ise arkadaşına yardım etmek için cesurca davrandın ve 'teşekkür ederim' dedin. Nazik sözler, kalpleri ısıtır ve dostlukları güçlendirir." dedi.

Kirpik, arkadaşlarına baktı ve gülümsedi. O gün, sadece Gökyüzü Çiçeği'nin balını değil, aynı zamanda dostlarının sevgisini de kazandığını anladı. Ve o günden sonra, Kirpik, her zaman "lütfen," "teşekkür ederim" ve "özür dilerim" kelimelerini kullanmayı asla unutmadı. Sonsuz Mavi Orman'da her sabah, güne nazik sözlerle başlayan bir Kirpik vardı. Ve o, ormandaki herkesin en sevdiği arkadaşı olmuştu.

Bu masalı beğendiniz mi?

Geri bildiriminiz, topluluğumuz için en iyi masalları öne çıkarmamıza yardımcı olur.

Bu Masalı Paylaş