
Roza ve Mırıldayan İcat
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, rengarenk çiçeklerle dolu bir bahçenin tam ortasında küçücük bir evde Roza adında bir kız yaşarmış. Roza sıradan bir çocuk değilmiş. O, babasının eski beyaz gömleğinden yaptığı önlüğü ve komik yüzme gözlüklerinden yaptığı özel gözlükleriyle minik bir bilim insanıymış. En büyük hayali ise hayvanlara yardım eden bir süper kahraman olmaktı.
Bir sabah Roza, laboratuvarı olan oyun odasında yeni icatlarını düşünürken bahçeden üzgün bir ses duydu. "Miyav... miyaavv..." Ses o kadar ince ve korkmuş geliyordu ki, Roza hemen pencereye koştu. Kocaman elma ağacının en tepesindeki bir dala tünemiş, bembeyaz, yumuşacık bir kedi yavrusu gördü. Aşağıya bakıyor ama inmeye çok korkuyordu.
Roza'nın süper kahraman kalbi hemen çarpmaya başladı. "Endişelenme küçük dostum! Süper bilim insanı Roza seni kurtaracak!" diye seslendi. Hemen laboratuvarına geri döndü. Önce düşündü, düşündü, düşündü... Ağaca tırmanabilirdi ama kedi daha da korkabilirdi. O zaman ne yapmalıydı? Tabii ki bir icat yapmalıydı!
Hemen işe koyuldu. Boş bir karton kutu, doğum gününden kalan rengarenk balonlar ve birkaç uzun kurdele buldu. Kutunun içine minik kedi rahat etsin diye yumuşacık bir yastık koydu. Bu, onun "Uçan Kedi Kurtarma Kapsülü" olacaktı. Her şey tamamdı ama bir sorun vardı. Bu kutu yukarı nasıl çıkacaktı?
İşte o an, Roza'nın aklına hazine kutusunda sakladığı parlak, kırmızı bir düğme geldi. Bu düğme eski bir oyuncaktan çıkmıştı ve üzerinde daha önce hiç anlamadığı harfler yazıyordu: "UP". Roza düğmeyi eline aldı. "U... P..." diye heceledi. Sonra birden hatırladı! Annesi ona İngilizce resimli bir kitap okurken bu kelimeyi göstermişti. "Bak Roza," demişti, "'Up', 'yukarı' demek."
Roza'nın gözleri parladı. "Buldum! Yukarı! Kapsülü yukarı göndermek için bu düğmeye basmalıyım!" diye sevinçle bağırdı. Düğmeyi dikkatlice kutunun yanına yapıştırdı. Artık icadı tamamdı. Kapsülünü alıp koşa koşa ağacın altına gitti. Minik kediye "Korkma, sana yumuşacık bir asansör gönderiyorum!" dedi. Sonra kırmızı düğmeye fısıldadı: "Haydi bakalım, UP!" ve bastı.
Vızzz! Balonlar sihirli bir şekilde havayla doldu ve kutu yavaşça, süzülerek yukarı doğru yükselmeye başladı. Tıpkı bir sabun köpüğü gibi nazikçe havalandı. Kutu, kedinin olduğu dala gelince durdu. Minik kedi önce merakla kutuyu kokladı, sonra yumuşak yastığı görünce tereddüt etmeden içine atladı. Roza, kurdelelerden birini yavaşça çekti ve kapsül, içindeki mırıldayan yolcusuyla birlikte güvenle yere indi.
Roza, kurtardığı bembeyaz kediye sımsıkı sarıldı. Kedi o kadar mutluydu ki, Roza'nın kucağında mırıl mırıl mırlıyordu. Roza, kas gücüyle değil, aklını ve merakını kullanarak bir süper kahraman olmuştu. O gün, bir kelimenin bile ne kadar sihirli olabileceğini öğrenmişti. Belki bir sonraki icadı için de "DOWN", yani "aşağı" kelimesini öğrenmesi gerekirdi. Roza ve yeni dostu Pamuk, elma ağacının gölgesine uzanıp gökyüzündeki bulutları izlediler. Dünya, keşfedilecek ve yardım edilecek ne kadar çok güzellikle doluydu.
Bu masalı beğendiniz mi?
Geri bildiriminiz, topluluğumuz için en iyi masalları öne çıkarmamıza yardımcı olur.