
Zeynep'in Hayal Dolu Otobüsü
Bir varmış bir yokmuş, uzaklarda, rengarenk çiçeklerle dolu bir köyde, Zeynep adında küçük bir kız yaşarmış. Zeynep, araçlara bayılırdı! Özellikle de otobüslere. Onun için en güzel oyuncak, kocaman, kırmızı bir otobüs maketiydi. Bu otobüs, Zeynep'in hayal gücünün anahtarıydı sanki.
Bir gün, Zeynep otobüsüyle oynarken, birden otobüs büyümeye başladı! Öyle böyle değil, bildiğiniz kocaman bir otobüs oldu! Kapısı açıldı ve içinden tatlı bir ses, "Merhaba Zeynep! Fantastik bir yolculuğa çıkmak ister misin?" diye sordu. Zeynep şaşkınlıkla başını salladı. "Evet! Çok isterim!"
Otobüsün içinde, Zeynep'in oyuncak ayısı Ayıcık ve sevgili kedisi Minnoş da vardı! Onlar da bu sürprize çok sevinmişlerdi. Zeynep, Ayıcık ve Minnoş, hep birlikte otobüse bindiler. Otobüsün şoförü, kocaman gülen bir güneşti. Güneş şoför, "Hazır mıyız?" diye sordu. Hep bir ağızdan "Hazırız!" diye bağırdılar.
Otobüs hareket etti ve köyden ayrıldılar. İlk durak, Pamuk Şeker Bulutları Diyarı oldu! Her yer pembe ve mavi bulutlarla kaplıydı. Zeynep, Ayıcık ve Minnoş bulutların üzerinde zıpladılar, pamuk şekerlerden tattılar. Sonra otobüs, Yıldızlar Şelalesi'ne doğru yol aldı. Şelaleden akan sular, pırıl pırıl yıldız tozuydu! Zeynep, yıldız tozuyla yüzünü yıkadı, dilekler diledi.
Bir sonraki durak, Oyuncaklar Ülkesiydi. Burada her yer oyuncaklarla doluydu! Zeynep, Ayıcık ve Minnoş, oyuncak trenlere bindiler, oyuncak bebeklerle dans ettiler, oyuncak hayvanlarla oyunlar oynadılar. Ama Zeynep, bir şey fark etti. Annesi ve babası yanında değildi. Biraz üzüldü. Ayıcık, Zeynep'e sarıldı. Minnoş, bacaklarına sürtündü.
Zeynep, Güneş şoföre dönerek, "Acaba evimize gidebilir miyiz? Annemle babamı çok özledim." dedi. Güneş şoför gülümsedi. "Elbette, Zeynep. Aile olmak, en güzel yolculuktur."
Otobüs, Zeynep'in evine doğru yola çıktı. Eve vardıklarında, annesi ve babası onları kapıda bekliyordu. Zeynep, annesine ve babasına sımsıkı sarıldı. Onlarla birlikte olmak, tüm fantastik yolculuklardan daha güzeldi. Ayıcık ve Minnoş da onlara sarıldı.
O gece, Zeynep ailesiyle birlikte yemek yedi, oyunlar oynadı ve bol bol güldüler. Sonra, yatağına girdiğinde, Ayıcık'ı yanına aldı ve Minnoş da ayak ucuna kıvrıldı. Zeynep, ailesinin sevgisiyle sarılı, huzur içinde uykuya daldı. Yarın yine oyunlar oynayacaklardı, belki de yeni bir maceraya atılacaklardı. Ama ne olursa olsun, ailesi her zaman yanındaydı ve bu ona dünyanın en güvenli hissini veriyordu.
Bu masalı beğendiniz mi?
Geri bildiriminiz, topluluğumuz için en iyi masalları öne çıkarmamıza yardımcı olur.