Kaybolan Hıçkırığın Peşinde için kapak görseli

Kaybolan Hıçkırığın Peşinde

Bu masal Sude için Annesi Yasemin tarafından oluşturuldu.
Tarih yükleniyor...
0:000:00

Bir varmış bir yokmuş, sihirli bir bahçenin en tombul çileğinin altında yaşayan Piko adında minicik bir cüce varmış. Piko'nun kırmızı, sivri bir şapkası ve pırıl pırıl parlayan meraklı gözleri vardı. Ama Piko'nun en özel şeyi, onunla hep oyunlar oynayan komik hıçkırığıydı. Piko ne zaman su içse, "hık!" diye zıplardı. Ne zaman komik bir şey görse, "hık!" diye kıkırdardı.

Bir sabah Piko, yumuşacık yosun yatağında uyandı. Esnedi, gerindi ve kahvaltısı için bir böğürtlen tanesi aramaya hazırlandı. Tam o sırada bir şeyin eksik olduğunu fark etti. Her sabah onu "hık!" diye uyandıran hıçkırığı ortada yoktu! Piko sessizce bekledi. Hiç ses yoktu. Kendi kendine fısıldadı, "Hık?" ama cevap gelmedi. Minicik hıçkırığı kaybolmuştu!

Piko endişelendi. Hıçkırığı olmadan bahçedeki hayat çok sessiz olurdu. Hemen kırmızı şapkasını kafasına geçirdi ve kayıp hıçkırığını bulmak için maceraya atıldı. İlk olarak, bir papatyanın yaprağında dinlenen Uçuç Hanım adındaki uğur böceğinin yanına gitti. "Uçuç Hanım," dedi Piko. "Benim zıplayan, komik sesli hıçkırığımı gördün mü?" Uçuç Hanım beneklerini parlatmakla meşguldü. "Hımm, zıplayan bir şey mi dedin? Az önce bir çekirge o tarafa doğru zıpladı," diyerek yeşil bir yaprağı gösterdi. Piko teşekkür edip o yöne koşturdu.

Yaprağın altında kimse yoktu. Piko üzülmeye başlamıştı ki, bir mantarın altında uyuklayan Tırtıl Bey'i gördü. Tırtıl Bey çok yavaş konuşurdu. "Tıııır-tııııl Beey," dedi Piko. "Buralarda 'hık' diye bir ses duydun mu?" Tırtıl Bey esnedi. "Çi-ğiiiğ ta-ne-siii... dün... 'pıt' di-ye... dü-üş-tüüü." Piko bir an heyecanlandı. Belki de hıçkırığı bir çiğ tanesinin içine saklanmıştı! Hemen en yakındaki parlak çiğ tanesine koştu. Parmağıyla dokunduğu an, çiğ tanesi "pıt" diye patladı ve Piko'nun burnunu ıslattı. Ama hıçkırık orada da yoktu.

Piko'nun minicik gözleri dolmuştu. Tam pes edip evine dönecekken, derenin kenarında oturan Kurbağa Vırak'ı gördü. Kurbağa Vırak, Piko'nun üzgün yüzünü görünce komik bir surat yaptı ve dilini dışarı çıkarıp "Vıraaaak!" diye seslendi. Piko bu komik görüntüye o kadar çok güldü ki, karnını tutarak kahkahalar atmaya başladı. Güldü, güldü, güldü ve tam o anda... "HIK!" Minicik, tanıdık bir ses Piko'nun içinden zıplayıverdi. Hıçkırığı geri gelmişti!

Piko'nun sevinçten gözleri parladı. Hıçkırığı kaybolmamıştı, sadece Piko'nun neşeli kahkahasının içinde saklanıyormuş! Kurbağa Vırak'a kocaman sarıldı. O gün anladı ki, bazı şeyler kaybolmuş gibi görünse de aslında hep içimizdedir ve onları ortaya çıkarmak için sadece küçücük bir kahkaha yeterlidir. O akşam Piko, yosun yatağına uzandığında mutlu bir "hık!" sesi çıkardı. Kaybolan hıçkırığını bulmanın huzuruyla, tatlı rüyalara daldı.

Bu masalı beğendiniz mi?

Geri bildiriminiz, topluluğumuz için en iyi masalları öne çıkarmamıza yardımcı olur.

Bu Masalı Paylaş