Atlas ve Uraz'ın Deniz Altı Dinozor Macerası için kapak görseli

Atlas ve Uraz'ın Deniz Altı Dinozor Macerası

Bu masal Atlas için Babası tarafından oluşturuldu.
Tarih yükleniyor...

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, çok meraklı iki arkadaş yaşarmış. Bunlardan biri Atlas, diğeri ise Uraz'mış. Atlas, rengarenk oyuncaklarla dolu odasında, üzerinde fosforlu yeşil bir laboratuvar önlüğüyle oturur, etrafına bilmediği bir dilde şarkılar söyleten tuhaf tüpler ve kavanozlar dizer dururmuş. Uraz ise daha çok hareketliymiş, parklarda koşturur, ağaçlara tırmanır, sonra da hayal gücünün kanatlarıyla bambaşka diyarlara süzülürmüş.

Bir gün, Atlas'ın en sevdiği oyuncak dinozorlarından biri, devasa bir T-Rex, Uraz'ın en sevdiği mavi denizaltı gemisiyle çarpışmış. "Eyvah!" demiş Atlas, "Bu dinozorun fosil yakıtı bitmiş gibi görünüyor!" Uraz ise gemisini kurtarmaya çalışırken, "Belki de ona özel bir yakıt bulmalıyız, Atlas! Ama bu yakıt, denizaltı gemimize de güç verebilir!" diye heyecanla cevap vermiş. Böylece iki arkadaşın kafasında harika bir fikir belirmiş. Birbirinden farklı iki dünyayı, dinozorları ve su altı dünyasını birleştiren bir macera planı yapmışlar.

Atlas, laboratuvarında rengarenk sıvılarla dolu şişeleri karıştırmaya başlamış. Farklı mineralleri, parıldayan tozları ve baloncuklu bir içeceği bir araya getirmiş. Uraz ise bu karışımın denizaltı gemisi için uygun olup olmadığını anlamak için kendi hazırladığı özel gözlükleri takmış. Gözlükler sayesinde, sanki görünmez dünyaları görebiliyormuş gibi hissediyormuş. Atlas bir şişeye de “Dino-Yakıt” diye bir etiket yapıştırmış. Bu yakıtın, hem dinozorları canlandırmaya hem de denizaltı gemisini çalıştırmaya yetecek kadar güçlü olacağına inanmışlar.

Hazırladıkları özel karışımı küçük bir şişeye doldurup, Uraz'ın denizaltı gemisine binmişler. Gemi, tıpkı bir balık gibi suyun içine dalmış. Etraflarında milyonlarca balık yüzüyormuş; kimi rengarenk, kimi ışıl ışıl parlayan, kimi de Uraz'ın bile adını bilmediği garip türlermiş. Bir de ne görmüşler! Karşılarına devasa bir denizaltı mağarası çıkmış. Mağaranın girişinde ise, Atlas'ın oyuncak dinozorundan bile daha büyük, sırtında parıldayan yosunlar taşıyan bir sualtı dinozoru duruyormuş. Dinozorun gözleri merakla onlara bakıyormuş.

Uraz, elindeki şişeyi dinozora doğru uzatmış. Dinozor, yakıttan küçük bir yudum almış ve birden gözleri daha parlak yanmaya başlamış. Sonra öyle güçlü bir ses çıkarmış ki, etraftaki tüm balıklar şaşkınlıkla etraflarında dönmüş. Dinozor, Uraz'ın denizaltı gemisinin etrafında neşeyle yüzmeye başlamış. Uraz ve Atlas, dinozorun bu yeni enerjisiyle çok mutlu olmuşlar. Dinozor, onlara mağaranın derinliklerindeki gizli geçitleri göstermiş. Bu geçitler, daha önce hiç görmedikleri, kristal ağaçların ve parlayan deniz çiçeklerinin olduğu bir yere açılmış.

Bu gizemli yerde, Atlas ve Uraz, farklı türlerde denizaltı dinozorlarıyla karşılaşmışlar. Kimi uzun boyunlu, kimi kanatlıymış. Hepsi, Atlas'ın Dino-Yakıtı sayesinde daha canlı ve enerjikmiş. Dinozorlar, onlara denizaltı dünyasının sırlarını anlatmışlar. En önemlisi de, farklılıkların aslında ne kadar güzel olabileceğini göstermişler. Atlas ve Uraz, bu muhteşem maceralarının sonunda, hem bilgili hem de yorgun bir şekilde evlerinin yolunu tutmuşlar. Bu deney, onlara bilimin ve hayal gücünün sınırları olmadığını bir kez daha öğretmiş.

Nihayetinde, Atlas ve Uraz, bu büyülü yolculuktan sonra evlerine döndüklerinde, ikisi de uykuya dalmadan önce birbirlerine gülümsediler. Hem denizaltı dünyasının renkli sakinleri hem de canlanan dinozorlar, hayallerinde onlara eşlik etmeye devam ediyordu. Bilimin sihirli dokunuşuyla birleşen maceralarının ne kadar güzel olduğunu düşünüyorlardı.

Bu masalı beğendiniz mi?

Geri bildiriminiz, topluluğumuz için en iyi masalları öne çıkarmamıza yardımcı olur.

Bu Masalı Paylaş