
Eylül'ün Renkli Fırçası ve Arkadaşlık Gökkusağı
Bir varmış bir yokmuş, uzaklarda, yemyeşil ağaçlarla kaplı, şirin bir okul varmış. Bu okulda, kocaman gözleri ve kıvırcık saçlarıyla sevimli bir kız çocuğu okurmuş. Onun adı Eylül'müş. Eylül, resim yapmayı çok severmiş. Elinde fırçası, hayal dünyasının kapılarını aralarmış.
Eylül’ün okulda en sevdiği şey, resim dersleriymiş. Boyalar, fırçalar, kağıtlar… Hepsi onu çok heyecanlandırırmış. Ama bazen, boyaları arkadaşlarıyla paylaşmakta zorlanırmış. Özellikle de en sevdiği, parlak kırmızı boyasını...
Bir gün, resim dersinde öğretmenleri onlara gökkuşağı çizmelerini söylemiş. Eylül çok sevinmiş, çünkü gökkuşağı en sevdiği şeylerden biriymiş. Hemen boyalarını çıkarmış. Mor, mavi, yeşil, sarı… Bütün renkler kutusunda parıldıyormuş. Ama kırmızı boyası, nedense, herkesten daha güzelmiş gibi geliyormuş Eylül'e.
Tam o sırada, sınıfın yeni öğrencisi Elif yanına yaklaşmış. Elif, çekingen bir şekilde Eylül'e bakmış ve "Eylül, acaba kırmızı boyanı ödünç alabilir miyim? Benim kutumda kırmızı boya yok," demiş.
Eylül bir an duraksamış. Kırmızı boyasını kimseyle paylaşmak istemiyormuş. Ama Elif'in yüzündeki o mahzun ifadeyi görünce, kalbi yumuşamış. "Tabii ki, Elif," demiş gülümseyerek. "Al bakalım."
Elif çok sevinmiş. Kırmızı boyayı almış ve gökkuşağının en parlak şeridini kırmızıya boyamış. Eylül de diğer renklerle kendi gökkuşağını tamamlamış.
Resimleri bitirdiklerinde, öğretmenleri bütün resimleri duvara asmış. Eylül, kendi resmine ve Elif'in resmine bakmış. İki resim de çok güzel olmuş. Ama Eylül bir şey fark etmiş. Elif'in kırmızıyla boyadığı şerit, sanki onun resmindeki diğer renkleri daha da canlandırmış gibiymiş.
O gün Eylül, paylaşmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlamış. Kırmızı boyasını Elif'le paylaştığında, sadece bir boya değil, aynı zamanda mutluluğu da paylaşmış.
O günden sonra Eylül, okulda her şeyini arkadaşlarıyla paylaşmaya başlamış. Boyalarını, kalemlerini, silgilerini… Hatta bazen, en sevdiği oyuncaklarını bile kardeşleriyle paylaşırmış. Paylaştıkça, daha mutlu olduğunu fark etmiş. Çünkü paylaşmak, kalbini sevgiyle doldururmuş. Eylül ve Elif çok iyi arkadaş olmuşlar. Birlikte resimler yapmışlar, oyunlar oynamışlar ve her zaman birbirlerine yardım etmişler. Onların arkadaşlığı, okulun en güzel gökkuşağı gibiymiş.
Artık akşam olmuş, güneş batmış ve yıldızlar gökyüzünde parlamaya başlamış. Eylül yatağında mışıl mışıl uyuyor. Rüyasında rengarenk boyalarla dolu bir dünyada koşuyor. Yanında en sevdiği arkadaşları var. Hep birlikte, kocaman bir gökkuşağı çiziyorlar. Gökkuşağının renkleri, sevgi ve mutlulukla parlıyor.
Bu masalı beğendiniz mi?
Geri bildiriminiz, topluluğumuz için en iyi masalları öne çıkarmamıza yardımcı olur.