Zıp zıp Çekirge Okulda için kapak görseli

Zıp zıp Çekirge Okulda

Bu masal Tarık için Annesi tarafından oluşturuldu.
Tarih yükleniyor...

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, rengarenk kanatların ve cıvıl cıvıl seslerin ülkesinde, yeşil yaprakların arasında minicik bir çekirge yaşarmış. Adı Zıp zıp Çekirge'ymiş. Zıp zıp, adının hakkını verircesine yerinde duramaz, hoplar, zıplar, etrafı neşeyle keşfedermiş. Ancak Zıp zıp'ın en büyük hayali, diğer çekirgelerden farklı olarak, sadece zıplamak değil, aynı zamanda okulda yeni şeyler öğrenmekmiş. Okulda kelebekler, uğur böcekleri, arılar ve daha nice böcek dostlarıyla tanışmak, onlardan yeni bilgiler edinmek istiyormuş.

Bir sabah güneşin ilk ışıklarıyla birlikte Zıp zıp Çekirge, heyecanla yola koyulmuş. Sırtında küçük bir çantası, içinde birkaç parlak çakıl taşı ve en sevdiği yonca yaprağı varmış. Okulun yolu, rengarenk çiçeklerle dolu, mis gibi kokan bir patikaymış. Patikanın kenarında ilk karşılaştığı kişi, tatlı mı tatlı, mor kanatlı bir kelebekmiş. Kelebek, adını Pırpır koymuş, Zıp zıp'ı gülümseyerek karşılamış. "Merhaba Zıp zıp! Okul yolunda mısın?" diye sormuş Pırpır. Zıp zıp başıyla onaylamış, heyecanla "Evet, hem de çok heyecanlıyım!" demiş.

Okula doğru ilerlerken, yolda daha birçok arkadaşıyla karşılaşmışlar. Uğur böceği Uğur, minicik ama çalışkan bir arı olan Vızvız ve hızlı mı hızlı bir karınca olan Karaca ile tanışmışlar. Hepsi birlikte okulun yolunu tutmuşlar. Okul, devasa bir mantarın altında kurulmuş, pencereleri çiğ damlalarıyla süslenmiş, çok şirin bir yer olmalıymış. Zıp zıp, okulun bahçesine girdiklerinde içini tatlı bir telaş kaplamış. Her yer neşe doluymuş, böcekler şarkılar söylüyor, dans ediyorlarmış.

Sınıfta ilk ders, yaprakların sırları hakkındaymış. Öğretmenleri, bilge bir baykuşmuş. Baykuş, yaprakların nasıl beslendiğini, nasıl nefes aldığını anlatırken, Zıp zıp dikkatle dinliyormuş. Yanı başında oturan Pırpır, bazen Zıp zıp'ın kulağına fısıldayarak anlamadığı yerleri açıklıyormuş. Uğur böceği Uğur ise, derste öğrendiklerini not almak için minik bir dalı kullanıyormuş. Vızvız arı, polenlerin ne kadar değerli olduğunu öğrenirken, Karaca karınca ise sabrın ve çalışkanlığın önemini kavramış.

Öğle arasında hep birlikte oyunlar oynamışlar. Zıp zıp, en sevdiği oyunu, zıplama yarışmasını arkadaşlarıyla paylaşmış. Kendi başınayken en hızlı zıplayan o olsa da, arkadaşlarıyla birlikte zıplamak daha farklı bir keyifmiş. Pırpır kelebek, havada süzülerek renkli desenler çiziyormuş, Uğur böceği Uğur ise yerden topladığı küçük taşlarla harika şekiller yapıyormuş. Vızvız ve Karaca ise, en hızlı kimin en çok çiçeğin polenini toplayabileceği konusunda tatlı bir rekabete girişmişler. Zıp zıp, onların her birinin farklı yeteneklere sahip olduğunu fark etmiş ve bu onu çok mutlu etmiş.

Gün sonunda, Zıp zıp Çekirge eve dönerken, içi hem yorgunlukla hem de büyük bir mutlulukla dolmuş. Okulda öğrendiği yeni bilgiler, edindiği arkadaşlıklar onun için paha biçilmezmiş. Zıplamanın keyifli olduğunu biliyormuş ama bu keyfi paylaşabileceği, birlikte yeni şeyler öğrenebileceği arkadaşları olması, hayattaki en güzel şeylerden biriymiş. Güneş batmaya başlarken, Zıp zıp yatağına uzanmış, gözlerini kapatmadan önce aklında sadece gün boyunca yaşadığı güzel anılar ve yarın yine okula gitme isteği varmış. Arkadaşlarıyla birlikte olduğu her anın, onun için en parlak kelebek kanadı kadar değerli olduğunu bilerek huzurla uykuya dalmış.

Bu masalı beğendiniz mi?

Geri bildiriminiz, topluluğumuz için en iyi masalları öne çıkarmamıza yardımcı olur.

Bu Masalı Paylaş

Yorumlar (0)
Bu içerik hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın.

Bir Yorum Bırakın

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!